Saturday, October 23, 2010

Social Network (Sosyal Ağ)


Uzun bir aradan sonra ilk defa dun aksam sinemaya gitme firsatim oldu. Yogun tavsiyeler uzerine ve birazda meraktan, arkadaslarla birlikte "Sosyal Ağ" filmini izlemeye karar verdik. Facebook son bir kac senedir ister istemez hayatimizin buyuk bir parcasi haline geldi. Sahsen facebook, bir suru odevlerden ve sinavdan normalde almam gerekenden daha dusuk not getirmeme sebep olmustur ve hala daha olmaya devam ediyor. Bir nevi bagimlilik. Dunyada 500 milyondan fazla uyesi olan ve bu kadar bagimlilik yaratan bir konseptin nasil basladigini insan ister istemez merak ediyor.

Filmi izlerken aklima uc sey takildi.
1) Bir sey uretmenin ne kadar onemli, bir o kadarda degerli oldugu. Zaten Mark Zuckerberg(facebook'un ana kurucusu) gibi insanlar bosuna Harvard Universitesinde okumuyorlar. Bunlari dusunurken bugune kadar birsey uretemedigim icinkendimden utandim ve Mark denyosunuda cok kiskandim:) Ama en onemlisi keske guzel ulkemiz daha fazla kendi malini uretse. Devamli satin alan olmak yerine birazda biz gururla dunyada kendi urettiklerimiz pazarlayabilsek. Disariya bagli olmaktan ise, ulkemizde okuyan ve vatanimizin gelecegini emanet ettigimiz genclerimize uretmeleri icin gerekli maddi imkanlar saglansa. En onemlisi egitim sistemimizin gencleri yeni seyler uretmeye tesvik edicek sekilde tasarlanmasidir. Sadece ezber uzerine kurulmus bir egitim, ulkemizin bulunmus oldugu durumdanda anlasilcagi gibi pek ise yaramiyor. Gecen sene Turkiyede uzun yillardan sonra ilk defa kendi arabamizi uretmeye basladik, en azindan ben oyle umuyordum. Turkiyenin tasarim harikasi diye tanitilan ETOX hakkinda cok aci bir gercekle karsilastim. Evet arabanin disi Turkiyede uretiliyor; velâkin, motoru Fransa, Almanya ve Isvec'ten getiriliyor. Ey guzel dostum sunmus oldugunuz ETOX nasil Turkiyenin gururu oluyor eger arabanin beyni,yani motorunu kendin uretemiyorsan.

2) Hayatta hepimiz ofkeden dolayi, normalde soylemiycegimiz seyler soylemisizdir. Dogal olarak sonradan pismanda olmusuzdur. Filmde Mark'ta benzer bir hata yapiyor ve tabi sonunda bu hata biraz pahaliya patliyor. Bu yuzden ofkeyle hareket etmenin ne kadar yanlis oldugunu ogrenmeliyiz, cunku bu hayatta agzimizdan cikan hersey kendi kimligimizi yansitiyor. En ufak hata bile ileride istemedigimiz sonuclar dogurabilir, maalesef pisman olmak agzimizdan cikanlari silmiyor veya yasanmamis gibi gostermiyor. Ofkeyle olsa bile hicbir zaman saygi ile saygisizlik arasindaki, kelimelerin ve hareketlerimizin belirledigi o onemli cizgiyi asmamamiz lazim.

3) Ne zaman bir isin icine buyuk miktarda para girse, maalesef arkadasliklar buyuk zarar goruyor. Paranin gozu kor olsun.

Bu kadar okuduktan sonra dogal olarak su an "lan oglum artik felsefe yapma film nasildi onu bize soyle" diyor olabilirsiniz. Cevabim: Kesinlikle mukemmel bir film, populer kulturu anlattigi icin, insanin daha fazla ilgisini cekiyor. Filmin vermis oldugu ana mesajlarda gercekten degerliydi. Mark Zuckerberg'i canlandiran aktor "Jesse Eisenberg"'i, ilk defa izlemis olsamda, kendisinin oyunculugunu cok basarili buldum. Bu kadar uzun lafin kisasi, MUTLAKA IZLEYIN !!!

No comments:

Post a Comment